Yargı Reformu Paketi Yasalaştı
5237 sayılı (yeni) TCK’nın yapım sürecinde, zina konusu defalarca gündeme gelmiş, üzerinden uzun tartışmalar yürütülmüştür. Bunun nedeni, zinanın suç olarak kabul edilmesinin hem kişi özgürlükleri bakımından sakıncalar doğurması, hem de zinayı suç kabul eden 765 sayılı (eski) TCK’nın Anayasa’nın temel ilkelerinden olan eşitlik ilkesine açıkça aykırı olmasıdır. BDDK, Bankalar Birliği, Barolar veya Cumhuriyet Savcıları birkaç vergi hukukçusu ve Mali Müşavirle bu haksız paribahis çemberinde yetkin bir inceleme yapsalar, borçluların içine düştükleri imkansızlıkların haciz ve hapis korkusu, evine icra memuru gelmesinin mahalle baskısı nedeni ile milyarlarca lira nasıl dolandırıldıkları tespit edilecektir. Yine; yargılama sonucunda haksız çıkan mükelleften binde 3,9 harç alınması (buna karşılık haksız çıkan vergi idaresi için böyle bir yükümlülüğün olmaması), zorlaştırılmış yürütmeyi durdurma koşulları ve ödeme emrine karşı dava açanların % 10 haksız çıkma zammı ödeme riskini taşımaları da birer adil yargılanma hakkı ihlali niteliğini taşıyabilecektir. Ancak içtihatlarla gelişen adil yargılanma hakkı sadece bu tanımdan ibaret değildir. Adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindeki unsurlar[8];– Mahkemeye Erişim Hakkının İhlali,– Yasa Dışı Elde Edilen Delillerin Kullanılması,– Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkesinin İhlali,– Gerekçeli Karar Hakkının İhlali,– Makul Sürenin Aşılması,– Kararların gereğinin yerine getirilmemesi sayılabilir. “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir” hükmünün de yabancılar yönünden nazara alınması gerekmektedir. “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Transseksüalizm benzerleri ile ortak noktalarının fazla olması sebebiyle sıkça karıştırılmaktadır. Ancak Türk hukukunda sadece transseksüellerin cinsiyet değişikliği ameliyatlarına cevaz verilmektedir. Bu yüzden öncelikle transseksüalizm ile benzer kavramları birbirinden ayırmak gerekir.
Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. (1) Cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir. Ceza soruşturmalarındaki uzun tutukluluk süreleri bu kanun ile yeniden düzenlenmiştir. Soruşturma aşamasında en uzun tutukluluk süresi asliye ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda 6 ay, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 1 yılı geçemez. Bu madde geçici madde gereği yayımlandığı tarihten itibaren ÜÇ AY SONRA uygulanacaktır. (2) İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk veya mağdur, bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebilir. Maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk arz eden haller saklıdır. İkinci fıkrada belirtilen suçların; dernek, vakıf, siyasî parti, işçi ve meslek kuruluşlarına veya bunların yan kuruluşlarına ait bina, lokal, büro veya eklentilerinde veya öğretim kurumlarında veya öğrenci yurtlarında veya bunların eklentilerinde işlenmesi halinde bu fıkradaki cezanın iki katı hükmolunur. Hukuk Fakültesi öğrencilerinin en çok merak ettikleri soru bu kanunla yanıt bulmuştur. Kamuoyunda Avukatlık sınavı olarak bilinen Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yükseköğretim kurumlarına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kayıt yaptıranlar hakkında uygulanacaktır. Yani halen hukuk fakültesinde okuyan öğrenciler Avukatlık Sınavına girmeyeceklerdir.
Doktrindeki hakim görüşe göre, cinsiyet değişikliği ameliyatı transseksüeller için söz konusudur. Çünkü transseksüellerin anatomik yapıları ile ruhî yapıları arasında bir uyumsuzluk bulunmaktadır ve bu kimseler bedenî ve fizikî cinsiyetlerinden nefret etmektedirler. Gerçekten de, kişinin biyolojik ve psişik cinsiyeti arasındaki fark, onun ruhî dengesini bozmakta, onu ağır depresyonlara sürüklemektedir. Böyle bir kişiye yapılacak müdahale ile onu tüm bu rahatsızlıklardan kurtarmak, fizikî cinsiyeti ile psişik cinsiyeti arasında paralelliği sağlamak amaçlanmaktadır. Dolayısıyla gerçekleştirilecek müdahale tedavi amacı taşımalı, hukuka ve ahlaka uygun olmalıdır. Yukarıda yer alan tespitin ihbar veya inceleme sonucu ortaya çıkarılması durumunda POS tefecilik faaliyetini gerçekleştiren kişinin elde ettiği komisyon bedeli ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilecek diğer taraftan söz konusu kazanç üzerinden Banka ve sigorta muameleleri vergisi tarh edilecektir.
Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş olmasının VUK md. 9/II uyarınca vergilendirmeye olumsuz etki yapmayacağı hususu vergilendirmenin temel bir kuralı olup, bu kural, hem suçtan elde edilen gelirleri hem de suç dışında yasaya aykırı faaliyetlerden elde edilen gelirleri içine almaktadır. Maddesinde düzenlenen rüşvet suçu yönünden yine aynı Kanun’un 55. Maddesine göre söz konusu suçtan kaynaklı kazanç müsadere edilecektir; Kabahatler Kanunu’nun 34. Maddesinde düzenlenen kumar kabahati yönünden ise yine aynı maddede kumar oynayan kişinin kumardan elde ettiği gelirine el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır. 29’a eklenen ve cinsiyet değişikliğini düzenleyen ek fıkrada cinsiyet değiştirmek için asgarî yaş şartı aranmamıştır. Medenî hakları kullanabilmek için 743 sayılı TKM.’ye göre, mümeyyiz ve reşit olmak (m. 10) ve reşit olmak için de on sekiz yaşını doldurmuş olmak (m. 11) gerekmektedir. Ergin olmayan kişi adına velayeten dava açılması ihtimali gündeme gelebilecek İse de, şahsa sıkı sıkıya bağlı hak olması gereken bedenî ve cinsel bütünlüğün bozulmasına ilişkin veli tarafından verilecek bu karar hukuka aykırı olur. Dolayısıyla yaş şartının olmamasının pratikte bir önemi olmadığı savunulmuştur[45].
En azından transseksüeller kendilerini toplumdan dışlanmış olarak görmezler ve gerekli tedavi yöntemlerini en doğru şekliyle, toplumdan mimlenmemiş olduklarının bilinci içinde arama imkanına kavuşurlar. İkrazatçı tanımındaki en belirleyici özellik, bunların verilen izin çerçevesinde çalışabilmeleridir. Bu izin ikrazatçılara, Hazine Müsteşarlığı tarafından ödünç para verme işleriyle uğraşabilmeleri için verilmektedir. Anlaşılacağı üzere tefecilik ve ikrazatçılık arasındaki temel fark, tefecilikte gerekli izin alınmadan ödünç para verme işleriyle uğraşılmasıdır.Tefecilik fiilinin cezai müeyyidesi ise, Türk Ceza Kanunu’nun “Tefecilik” başlıklı 241. Maddesinde; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde belirlenmiştir. Gerçek ve tüzel kişiler yürürlükte olan hukuk kurallarına uygun olmayan veya söz konusu hukuk kurallarının emrettiği yahut yasakladığı bazı fiil ve davranışların aksi yönünde eylemlerde bulunabilirler. Bahsi geçen eylemler ceza kanunları uyarınca bir suç teşkil edebileceği gibi aynı zamanda vergi kanunları uyarınca bazı sonuçların doğmasına da sebebiyet verebilir. Konuya bu yönüyle baktığımızda akla gelen ilk soru “Ceza Kanunları açısından suç unsurlarını bünyesinde barındıran veya diğer yasal düzenlemeler ile yasaklanmış bulunan bir fiilin aynı zamanda vergi kanunları açısından da bir sonuç doğurması durumunda her iki sonucunda ayrı ayrı vuku bulması, cereyan etmesi mümkün müdür? Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 73’üncü maddesinde, temel hakların tedbirle korunmasını gerektiren durum olarak, başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlikenin bulunması hali öngörülmüştür. Böyle bir tedbir ihtiyacının, vergi mükellefleri bakımından, mükellefi iflasa sürükleyecek; ticari itibar ve güvenirliğini zedeleyecek ihtiyati haciz ve haciz uygulamaları dolayısıyla da söz konusu olabilecektir[10].
Doktrinde böyle bir sürecin olmaması eleştiri konusu olmuştur.Deneme süresi iki aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşamada “hastanın belli bir süreden beri kendisini karşı cinsten hissetmesi ” gerekir. İkinci aşama ise, “real life test” denilen gerçek hayat testidir ve bu aşama, ortaya konacak tepkilere göre hastanın yeni cinsiyetine uyum sağlayıp sağlayamayacağını ortaya koyar [51]. Bir kimsenin karşı cinsin özelliklerini taşımak için birtakım riskli muamelelere katlandıktan sonra, bir de bu işlemlerin hukuken yapılabilmesi için senelerce beklemesi isabetli olmayabilir. Çin’de 1980’lerden itibaren uygulanan “tek çocuk” politikasının gereği olarak vergilendirme fazla çocuk sahibi olmayı caydırıcı etki yaratmak adına kullanılmaktadır. 1990’da yapılan nüfus sayımı ile 2000 yılındaki sayım arasındaki 10 yıllık dönemde nüfus artış hızı yıllık ortalama % 1,07 olup, bu oran 1980’li yıllardaki rakamdan % 0,4 daha düşüktür. Nüfus artış hızındaki bu azalmanın en önemli nedeni, kentsel bölgelerde uygulanan zorunlu tek çocuk politikası[21] olmakla birlikte dikkat çeken nokta çocuk sahibi olmanın caydırılmasında her aileye tanınan belirli çocuk sayısının varlığıdır. Ancak Çin örneğinde olduğu gibi ikinci bir çocuğa sahip olunmasının caydırılması ile ailenin fazla vergi vererek cezalandırılması arasında bir denge mevcut değildir. Bu şekildeki bir vergilendirmenin cezalandırıcı vergilendirme olarak addedilmesi gerekir. Elbette cezalandırılma korkusu en büyük caydırma yöntemidir.
(14) Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla görüşebilir; Cumhuriyet savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir. (4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır. (1) Mağdurun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç, tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır. (3) Bu haklar, suçun mağdurları ile şikâyetçiye anlatılıp açıklanır ve bu husus tutanağa yazılır. (5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
- Kişinin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve sahip olduğu ekonomik sırlar özel hayatın önemli bir unsurunu oluşturmaktadır, yine kişinin mali durumunun da özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilmesi mümkündür.
- Böylece hem ilgili yöntem gösterilmiş olacaktır hem de “ve diğerleri” ibaresi bu sayede açıklanmış olacaktır[43].
- Olası hak kayıpları yaşamamak adına işlemlerinizi bir avukat ile görüşerek birlikte yürütmeniz tavsiye olunur.
Özetle bireysel başvuruya kamu gücünün; bir kanuna / usulüne göre yürürlüğe konulmuş bir uluslararası anlaşmaya yahut düzenleyici işleme dayalı kamu gücü kullanan bir idare tarafından gerçekleştirilen bir uygulamaya karşı hak ve özgürlüklerin ihlallinden bahisle gidilebilecektir. Cinsel kimlik, bireyin kendi bedenini ve benliğini toplumsal cinsiyet kategorilerinden birine ait hissetmesi, daha doğru bir deyişle, kendisini belli eşeylik içinde algılamasıdır. Buna karşılık, seksüel (cinsel) yönelim ise, kişinin cinsel dürtülerinin yöneldiği objeden yola çıkarak tanımlanmaktadır. Buna göre bireyin duygusal ve/veya cinsel beraberlikler için seçtikleri partnerlerin cinsiyetlerine göre belirlenmektedir. Bu sebeple, eğer kişinin yönelimi karşı cinsiyete ise heteroseksüel, kendi cinsiyetinden birine ise homoseksüel, her iki cinsiyete birden yönelmişse biseksüel olarak adlandırılırlar [7]. Kaynakların nüfusa yetmemesi ve bir takım ekonomik ve sosyal sorunların ortaya çıkması olarak tanımlanan aşırı nüfuslanma[19], hızlı kentleşme ve buna bağlı güvenlik, eğitim, sağlık, altyapı ihtiyacını artırmaktadır. Nüfus artışı ile gelişen kentleşme, sanayileşme, çevre kirlenmesi sorununu ortaya çıkarıp dünyanın sınırlı kaynakları üzerinde artan bir şekilde baskı oluşturarak iklim değişikliğine neden olmakta ve çevresel sürdürülebilirliğe zarar vermektedir. Bu sorun, çevre kirlenmesine yol açmayan sınai üretim faaliyetlerinin yapılmasını gerektirmiş, bu durum ise üretim, yatırım maliyetlerini ve harcamalarını yükseltmiştir[20].